...
Ey Ulu Atatürk…
Bugün bizzatihi temeli, ufku ve azmi ve başarısı sana ait olan bir cumhuriyetin ik adımının atıldığı zaferin 94. Yıldönümüne ulaşmanın gururunu taşıyoruz…
Tüm milletimize kutlu olsun…
Ama sözünü dinlememekten, ilkelerinden ayrılmaktan kaynaklı yaşadığımız acı kayıplar ve sarsıntılar nedeniyle coşkuyu yaşayamıyoruz…
Bu sarsıntı senin yokluğunun ertesinde başlamıştı…
Sen yoktun ama mirasın vardı, biz murisler o mirasa sahip çıkamadık, daha doğrusu çıkamadılar ve bugüne geldik…
Öyle güçül bir temel atmışsın ki, şükür yıkamadılar ama müthiş zarar verdiler…
Sen bizi her zaman uyarmıştın, yobazlara, bağnazlara, din sömürücülerine, din bezirganlarına karşı; dinci ile dindarı ayırt etmemizi ısrarla vurgulamıştın; aydın bir cumhuriyet kurdun, yoktan var ettin, devrimlerinle bambaşka bir coğrafyada, ışıl ışıl bir hediye verdin milletine; ama müstevlilerin siyasi emelleriyle şahsi çıkarlarını tevhid edenler; yokluğunun daha 8. Yılında, Türkiye’yi karanlıkla tanıştırdılar…
Milleti kandırıp, sana düşman ettiler; ilkelerinden ayırdılar; İslam dininde beşer olmamasına rağmen, beşerin şeytani fikrinin hakim olduğu cemaatlerle, tarikatlarla; aziz hatıranı içten içe sömürmeye başladılar…
O kadar ki, senin taçlandırdığın peygamber ocağı asker üniformasını giyip, melletinin üstüne kurşun sıktılar, bomba attılar, ülkeiy yıkmak istediler; millet engel oldu, şükür başaramadılar ama, büyük zarar verdiler; hem de hiçbir düşmanın, hiçbir teröristen veremeyeceği kadar büyük bir zarar verdiler…
Evet, milletimizle, devletimizle, siyasi iktidarımızla şükür ayaktayız; yıkılmaydık, dimdik durduk ama keskin bir bıçağın yarası gibi, izi ve bedeil ağır oldu…
Senin en büyük miraslarından biri olan milletin meclisini bombaladı bu hinler; ne idüğü belirsiz bir sözde vaizin peşinden koşan ihanet odakları, utanmadan, sıkılmadan milletin iradesini tecelli ettiği yere bomba attılar; 250 vatan evladını katlettiler; 250 canın acısını 70 milyon hissetti; hala hissediyor; bu nedenle de en büyük zaferinin coşkusunu yaşayamamanın hüznü var bugün…
Ayyıldızlı bayrağımızın şirin ve gurulu dalgalanması elbet hiç bitmeyecek…
İşte yine sana koşuyor, ebedi mabedini süslüyoruz bu 30 Ağustos’ta da…
Zaferin kutlu olsun, zaferimizin seneyi devriyesi kutlu olsun; ama hüznümüzü mazur gör…
Bu millet asla yıkılmayacak, bu vatan asla bölünmeyecek; biz bunu biliyoruz…
Bu inancın ve bilincin hiç bitmeyeceğini bil yeter…
Zafer kutlu olsun…
Buruk da olsa…
Bu haber 644 defa okunmuştur.