Kalpazanların yeni hedefi yabancı turistler... Sırf bu iş için lisan öğrenen bile var...

Sahtekarlığın artık sektörel bir hale geldiği günüümzde yaşananlar akıllar adurgunluk veriyor...

Kalpazanların yeni hedefi yabancı turistler... Sırf bu iş için lisan öğrenen bile var...

Dolandırıcılığın her türlüsünü deneyen kalpazanların yeni hedefi turistler olurken metropol kent İstanbul'da Kapalıçarşı, Sultanahmet ve Eminönü gibi turizm merkezlerinin esnafı, kandırılan yabancılara verilen sahte paralarla boğuşuyor. 

Kalpazanların yeni hedefi, İstanbul'da özellikle Tarihî Yarımada'yı ziyaret eden yabancı turistler. Zaman'da yer alan habere göre, sahte paralar, bu bölgede bulunan taksicilerin üzerinden yabancı turistlere veriliyor. İstanbul Taksiciler Odası ise olayla ilgili 200 kişilik taksici grubu için mücadele başlattı. Türk Lirası hakkında bilgi sahibi olmayan yabancı turistler, bu yeni dolandırıcılık yöntemi konusunda kalpazanların en kolay hedefi. Mağdur olan turistler, sahte paraları genellikle ulaşım amaçlı kullandıkları taksi şoförlerinden aldıklarını ifade ediyor. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur ise durak taksilerinin dürüst ve temiz olduğunu fakat belli yerlerde gezen 200 kişilik taksici grubu bulunduğunu ve sahte para işini yaptıklarını ifade etti...

Kapalıçarşı ve Beyazıt'ta döviz bürosu işleten Serdal Buluk da sahte paralarla hemen hemen her gün karşılaştıklarını belirtti. Buluk, bahsi geçen grup taksicinin sahte para işinde nasıl rol aldığını şöyle anlattı: “Taksici, turistleri istedikleri yere kadar götürüyor. Turist, ücretini verdiği zaman el çabukluğu ile gerçek parayı sahtesiyle değiştirip, ‘Bu para sahte, değiştirir misiniz?‘ diyor. Çoğu turistin Türk Lirası hakkında bilgisi yok. Turist, mecburen sahte parayı taksiciden alarak Yarımada'da en son alışveriş yaptığı esnafa veriyor. Turistlerin çoğu, parayı döviz bürolarından, lokantalardan ve bölgedeki yılların esnafından aldığını sanıyor. Bizlere gelen turistlerin durumu anlayabilmesi de kameralarımızdaki kayıtları izlemedikleri sürece kolay olmuyor. Ancak bindikleri aracın plakasını almadıklarından iş işten geçmiş oluyor.” Sahte para dolandırıcılığının turistlerin nezdinde olumsuz Türkiye izlenimi oluşturduğunu belirten Buluk, “Alnının akıyla helal para kazanan taksici kardeşlerimizi tenzih ediyorum. Taksiciliğe sırf dolandırıcılık yapmak için giren art niyetli kişiler var. Özellikle gündemdeki zor süreçlerde ülkemize gelen turistlerin turizm firmaları ve otellerle turizm rehberlerince bilgilendirilmesi gerekiyor.” yorumunu yaptı...

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, olaya dair durak taksilerinden pek şikâyet almadıklarını ancak 200 kişilik gezici taksici grubunun işin içinde olduğunu aktararak şunları söyledi: “Açıkçası Tarihi Yarımada'ya yönelik pek de hoş haber almıyoruz. Kapalıçarşı girişi, Eminönü, Sultanahmet, Cevahir Alışveriş Merkezi önünde ve turistlerin yoğun olarak ziyaret ettikleri İstiklal Caddesi'nde 200 kişilik taksici grubu var. Aslında kendilerine taksici de diyemiyorum. Gaspçı grup, özellikle turistleri hedef alıyorlar. Ve bu dolandırıcı şahısların eylemleri, taksicilik mesleğinde rahatsız edici. İstanbul'da 17 bin 395 taksi, 40 bin şoför ve 800 sefer ile günde ortalama 1 milyon 500 bin insan ulaşım amacıyla taşınıyor. Gaspçı grup ise taksicilik mesleğini lekeliyor. Dürüst iş yapan, evine ekmeğini götüren kardeşlerimizin, alının teriyle para kazanan insanların hakkına tecavüz ediyorlar. Tespit ettiklerimizi bizzat Emniyet'e bildiriyoruz ve gerekli gayreti gösteriyorlar. Olayın takipçisiyiz.”