YAŞAR KARAKELLE: OSMANLICILIK ASLA GERİCİLİK DEĞİLDİR...
Tarih: 30-11--0001 00:00:00
Güncelleme: 04-03-2017 12:24:23
YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, Osmanlıcılığın, asla gericilik ya da çağdışılık olmadığını, asıl aydınlanmanın; Osmanlı ile başladığını ifade etti...
|
|
|
|
Tarih: 30-11--0001 00:00
|
YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, Osmanlıcılığın, asla gericilik ya da çağdışılık olmadığını, asıl aydınlanmanın; Osmanlı ile başladığını ifade etti...
YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, 'Osmanlı Kültür Ocakları' adlı oluşumun kuruluş ve yönetimi ile ilgili çalışmlarda yer alması münasebetiyle, 'Osmanlıcılık' konusunda bir açıklama yaptı.
Osmanlı'nın, kuruluşundan itibaren, eğitime, öğretime, sanata ve toplumsal hayata sonsuz önem verdiğini de hatırlatan YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, 'Medreseler, külliyeler; bunun en güzel örneğidir. Bugün Anadolu'nun neresine giderseniz gidin, muhakkak bir medrese, bir külliye sizi karşılar. Bunlar, o dönemin; yöresindeki en şaşalı yapılarıdır. İçerisinde basit din eğitimi verilmez, bilim, teknoloji, tıp ve sosyolji alanında eğitim verilir. Dünyanın blinen ilk tıp kitabını yazan İbni Sina, kimin bilim adamıdır? Osmanlı'nın. Mimari alanında çığır açan usta kimdir? Sinan, peki o kimin mimarı? Osmanlı'nın, Osmanlı'ya gerici ve çağdışı demek, insafsızlıktır' şeklinde konuştu.
Osmanlı'nın, imparatorluk olarak çağ kapatıp, çağ açan bir yapısı olduğnu da vurgulayan YAŞAR KARAKELLE GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Karakelle, açıklamasna şu şekilde devam etti:
'Esasen biz aydınlanmayı, yanlış tanımlıyoruz. Osmanlı'yı savunmak, Mustafa Kemal ilkelerinden ayrılak değildir, kaldı ki Atatürk de, zamanında Osmanlı askeriydi. Bakınız, ‘Enderun Mektebi’ diye bir kavram var. Enderûn Mektebi, II. Murat zamanında kurulup, zamanla çeşitli değişikliklere uğramakla beraber Osmanlı Devleti'nin son zamanlarına kadar varlığını sürdüren bir saray okuludur. Hıristiyan ailelerden devşirilen çocukların zeki ve gösterişlileri saraya alınarak özel bir şekilde yetiştirilirlerdi. Fatih Sultan Mehmet döneminde geliştirilmiştir. Enderûn mektebine alnan çocuklara, Kur'an- Kerim, tefsir, hadis, kelâm gibi dini dersler, edebiyat, ina yani iir; dil bilgisi, فtalyanca, فngilzce Almanca, Arapça, Farsça gibi dil ve edebiyat dersleri ve tabii ki matematik, coًrafya, mantk gibi müspet ilimler dersleri okutulurdu. Bir taraftan da Osmanl saray geleneًi ve gِrgüsüyle, protokol kaideleri ve bürokratik iler ًِretilirdi. Bunlarn yannda çeitli sanat kollarnda beceriler kazandrldً gibi sportif faaliyetlere de yer verilirdi. Bu tip bir eًitm anlay olan bir devlet, gerici olur mu? Biz, kültürün, dinini, geleneًini tanyan bir nesil için, Osmanlclk felsefesni benimsiyoruz. Maksat, yeni nesiller, ilim adam olsun, bilim adam olsun, alim olsun ama yabanclamadan, Mozart da dinelsin ama, Dede Efendi'yj, Itri'nin 'Kurban Tekbiri'nin tnsn bilmeden büyümesin. Harezmi'yi, قeyh Galip'i, Karacaoğlan’ı, Yunus'u bilmeden büyümesin...'
Bu haber 5754 defa okunmuştur.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÜLTÜR-SANAT Haberleri