2015 yılının Haziran ayında Tunus Sousse’de yaşanan terör saldırısı sonrası açılan mahkeme Londra’da görülüyor.

Saldırıdan sağ kurtulanlar, FCO ve Thomson’ı saldırı ihtimalini göz ardı etmekle ve müşterileri yeteri kadar bilgilendirmemekle suçlarken, bir acente temsilcisi Tunus’un yüzde 100 güvenli olduğunu söyleyerek müşterinin fikrini değiştirmekle suçlanıyor...

Tunus Sousse’de 30’u İngiliz 38 turistin hayatını kaybettiği, 39 kişinin ise yaralandığı terör saldırısına ilişkin mahkeme, İngiltere’de görülüyor. 16 ocak tarihinde başlayan davanın, 7 hafta sürmesi bekleniyor.

FCO VE THOMSON YETKİLİLERİ İFADE VERİYOR

Imperial Marhaba Hotel’de hayatını kaybeden 30 İngiliz turistin yakınları ile saldırıdan sağ kurtulan turistler tarafından açılan davada, İngiltere Dışişleri Bakanlığı (FCO) ve Thomson’ın çatı şirketi TUI (Thomson’un ana şirketi) soruşturuluyor.

Davada, FCO’nun Sousse’ye dönük ‘seyahat edilebilir’ yönündeki uyarısının yerinde olup olmadığı tartışılırken, Thomson ise müşterilere Tunus’un güvenlik durumu hakkında yeterli bilgi vermemekle suçlanıyor.

İngiltere, Tunus Bordo Müzesi’nde 2015 Mart ayında gerçekleşen ve 21 kişinin hayatını kaybettiği saldırı sonrası, ülkeye dönük seyahat uyarısını değiştirmemiş, 'tonu sertleştirilen' uyarıda yalnızca ‘genel terör tehlikesi’ ibaresi yer almıştı.  Saldırı sonrası 3 vatandaşını kaybeden Polonya vatandaşlarını Tunus’a seyahat etmeme konusunda uyarırken, Fransa ve İngiltere de bu yönde bir karar almamıştı.

FCO: ANCAK SEYAHAT UYARISINI DEĞİŞTİRMEYİ GEREKTİRECEK BİR DURUM YOKTU

Davanın bugüne kadarki sürecinde dinlenen FCO yetkilileri, saldırı öncesinde Tunus yönetimine otel ve plajlardaki güvenliğin artırılması yönünde tavsiyede bulunduklarını, ancak o dönemde ülkeye dönük seyahat uyarısının değiştirilmesini gerektirecek bir durumun henüz ortaya çıkmadığını kaydetti.

THOMSON, MÜŞTERİLERİ BİLGİLENDİRMEMEKLE SUÇLANIYOR

Thomson yetkilileri ise FCO’nun seyahat uyarısını dikkate alarak satış yaptıklarını belirtse de, davacıların büyük kısmı satış acentelerinin kendilerini Tunus’taki tehlikeye dair yeterince bilgilendirmediğini, hatta bazı acentelerin ülkenin ‘yüzde 100 güvenli olduğu’ yönünde söylemlerde bulunduğunu iddia ediyor.

‘AVANTAJLI KAMPANYALARDAN BAHSETTİLER, YÜZDE 100 GÜVENLİK GARANTİSİ VERDİLER’

Davanın bugünkü oturumunda da bu suçlamalar araştırıldı. Derbyshire Ilkeston’da bulunan Thomson satış ofisinin müdür yardımcısı Amy Smallman, saldırıdan sağ kurtulan Paul Thompson isimli müşterinin iddialarını reddetti.

Thompson, Rodos’a dönük tatillerini değiştirmek için 5 Mayıs 2015 tarihinde Thomson ofisine gittiklerinde, akıllarında Mısır olduğunu, ancak acente temsilcisinin kendilerini Tunus’u tercih etmeleri yönünde yönlendirdiğini ve destinasyonun ‘yüzde 100 güvenli’ olduğunu söylediğini iddia etti. Thompson, ‘’Satış acenteleri bize Tunus’a dönük oldukça avantajlı kampanyalar olduğunu söyledi. Bordo Müzesi’ndeki saldırının bizi endişelendirdiğini söylediğimizde, bize Bordo’daki saldırı yüzünden Tunus’a gitmemenin, Londra’da bir saldırı olması durumunda Skegness’e (Londra’nın 220 kilometre uzağında bir kent) gitmekten kaçınmakla aynı anlamana geleceğini söylediler.’’ ifadelerini kullandı.

‘ASLA GÜVENLİK GARANTİSİ VERMEM, HİÇBİR YER YÜZDE 100 GÜVENLİ OLAMAZ’

Suçlamalara yanıt veren Smallman ise, şunları söyledi:

‘’Satış yaparken, müşterilere her zaman FCO’nun tavsiyelerini dikkate almalarını hatırlatırım ve asla hiçbir destinasyon için yüzde 100 güvenlik garantisi vermem. Çünkü hiçbir yer yüzde 100 güvenli olamaz. Bu iddialar tamamen saçmalıktır. Tunus’u kesinlikle öne çıkarmaya çalışmadım. Müşteriler, Rodos’tan daha ucuz bir destinasyon arıyorlardı, Tunus da bu kriterlere uyan destinasyonlardan biriydi.

‘SEYAHAT UYARISI YOKSA, O DESTİNASYONU SATABİLİRZ DEMEKTİR'

Biz her zaman FCO’nun tavsiyelerini dikkate alarak hareket ederiz. Eğer bir destinasyon satıştaysa, bu oranın güvenli olduğu anlamına gelir. Benim görevim satışta olan destinasyonları satmak.’’

WMAGAZINEWORLD