Sanat galerisi açmak için, çok büyük bir çaba ya da mal varlığına ihtiyaç yok. Önüne gelen herkes, şu ya da bu amaçla bir santa galerisi açıveriyor; bu zaman zaman bir dükkan oluyor, zaman zaman aileden kalma bir  daire, zaman zaman da bu amaçla kiralanan bir başka daire…

Sanata katkı anlamında bakılırsa, bu güzel bir amaç olarak görülebilir…

Ama işini hakkıyla, seve seve, gönülden, canla başla yapan az sayıda örnek de var…

Az sayıda, zira sanat, tam olarak anlaşılmış değil bu topulmda, içselleştirilmiş değil, kanıksanmış hiç değil… Öyle ya yıllarca eğitim alınarak öğrenilen bir ensturamanla seslendirilen konçerto, senfoni, konçertan, kantat ya da sonatlar için; ‘Gıy Gıy’ diyecek kadar cahilce hadsizleşen bir toplumda yaşıyoruz maalesef…

Resim yapmak da zaman zaman ‘Gühah’ denilerek senelerce engellenmiş bu toplumun geçmişinde; e geçmişi bu kadar sanatsız bir toplumda, ‘Kim görsel sanatlara hakkıyla hizmet veren bir sanat galerisi açar? Kim gerçekten sanatçı ruhlu bir sanat galerisi işletmecisidir?’ sorularına verilecek çok az sayıda isim var…

Sevil Dolmacı, bu isimlerin belki de en başında geliyor. Yüksek derecede sanat eğitimi almış bir sanat galerisi işletmecisi olan Sevil Dolmacı; sadece kendi adını taşıyan SEVİL DOLMACI ART GALLERY’de sergi açmakla kalmıyor; üretim yapacak kapasiteye sahip, sanata katkı sağlayacak yeteneğe haiz sanatçıları; SEVİL DOLMACI ART RESİDANCY’de konuk ederek, santalarını icra etme imkanı da sunuyor.

Yani Sevil Dolmacı; sanata hem ruhunu, hem imkanlarını, hem doğasını, hem de bizat kendi yeteneklerini katıyor…

Zaten, Beşaktaş’taki SEVİL DOLMACI ART GALLERY’yi anlatma için, sanatsal manada kelimeler de yetmez. Zemin altı katı da sayarsak, beş katlı görkemli bir köşkte hizmet veren SEVİL DOLMACI ART GALLERY’nin, hemen hemen her sergisi görkemli açılışlara sahne oluyor, tabii sergide sergilenen eserler de o görkemlliğe yakışır eserler oluyor…

İşte yine böyle bir sergi daha; SEVİL DOLMACI ART GALLERY’de sanatseverlerle bulutu…

Sevil Dolmacı Art Gallery, bu kez de; Alman sanatçı Robert Janitz’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “Labirent”e ev sahipliği yapıyor.

Alman sanatçı Robert Janitz, boyalarına kendi buluşu olan birçok doğal malzemeyi de katarak, yepyeni bir boya tekniği yaratmayı da başaran üst düzey bir sanatçı…

Sergi, sanatçının 2021 yazında Sevil Dolmacı Art Residency’nin ilk konuğu olarak İstanbul’da tabloların ayansıttığı çalışmalarını ilk kez sanatseverlerle buluşturuyor.

“Labirent”, Robert Janitz’in bir ay boyunca İstanbul’da yaptığı gözlemlerini özetliyor. Şehrin trafiğinden Boğaz’da sürüklenen gemilere kadar, bizlerin artık fark etmediği ancak hayatlarımıza işlemiş olan ‘hat’ların yanı sıra, tarihsel kimliğimizi oluşturan çizgiler de Janitz’e bu süreçte ilham kaynağı oldu. Rezidans sürecinde ortaya çıkan eserler ise sanatçının Meksika’da “Volcano Head Paintings” ile başladığı değişim sürecinin sonucu olarak kariyerinde önemli bir yer tutuyor.

Labirent, 12 Kasım – 11 Aralık tarihlerinde Sevil Dolmacı Art Gallery’nin Villa İpranosyan mekânında sanatseverlerin beğenisine açık tutulacak…

Sergide zaman zaman renk harmonisini yaşayacak olan sanatseverlere, zaman zaman da bir dilim ekmeğe sürülecek teryağını hissettirecek sürpriz görsel şölenler de yer alıyor…

Eserlerdeki renk uyum ve renk seçimi de, kelimelerle anlatılamayacak kadar muhteşemin ötesinde. Ama zaten, SEVİL DOLMACI ART GALLERY’ye de, ancak bu kadar kaliteli bir görsel şölenin yakışacağını da, gerçek manada sanatsever olan herkes biliyor.

BOĞAÇ YÜZGÜL-NUSRET İLBAY

BALKAN SANAT HABER AJANSI