REKABETİ BIRAK KAZANMAYA BAK
Tarih: 09-10-2016 10:30:59
Turizm pastası, herkesin yiyebileceği kadar büyük bir pasta.. Akdeniz havzasındaki ülkeler de, rekaebt yerine işbirliği yapmalı… İşte bu görüşün hakim kılınması için, muhteşem bir panel düzenlendi…
|
|
|
|
Tarih: 09-10-2016 10:30
|
Turizm pastası, herkesin yiyebileceği kadar büyük bir pasta.. Akdeniz havzasındaki ülkeler de, rekaebt yerine işbirliği yapmalı… İşte bu görüşün hakim kılınması için, muhteşem bir panel düzenlendi…
Mersin’de düzenlenen Akdeniz Turizm Forumu MEDITOUR 2016 kapsamında ‘Sektörel Birlik Liderleri Akdeniz'de İşbirliğini Artırmanın Yollarını Arıyor’ paneli düzenlendi. MED-ALLIANCE Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Alaa E. Ezz moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Dünya Oteller ve Restaurantlar Birliği Başkanı Dr. Ghassan Aidi, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ve Malaga Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Danışmanı Antonio Garcia Del Valle konuşmacı olarak yer aldı. Turizmciler panelde Akdeniz ülkelerinin deniz-kum-güneş turizmini nasıl geliştireceğini, alternatif turizm alanlarını ve bölge turizminde ülkeler arası dengenin nasıl sağlanacağını konuştu...
Dr. Alaa E. Ezz, konuşmasına bölgedeki ülkelerin turizm açısından farklı yaklaşımları olduğunu, ancak bu yaklaşımların ortaklaştırılmasıyla başarıya ulaşılabileceğini söyleyerek başladı. Deniz-kum-güneş turizminin Akdeniz bölgesi için çok önemli olduğunu belirten Ezz, ‘’Bölgemiz her yıl 340 milyon civarında turist alıyor, ancak bu eşit bir dağılıma sahip değil. Odaklanmamız gereken pek çok konu var.’’ ifadelerini kullandı.
Ezz, konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:
‘’Akdeniz Bölgesi’ndeki kültürleri ve tarihi ayrı ayrı değerlendirmek mümkün değil. Her veriyi bütünlüklü olarak değerlendirmeliyiz. Bütün ülkeleri bir araya getirerek iş birliği yapmamız lazım. Akdeniz’deki turist sayısını artırmamız, bunu yaparken de rekabete dikkat etmemiz lazım. Bugünkü panelimizde iş birliğini ve rekabeti tartışacağız. Otellerin, restoranların yaklaşımları, seyahat acentelerinin bu alandaki sorumlulukları ve birliğimizin bu noktadaki hedefleri ve neler yapılması gerektiğinden bahsedeceğiz.
Sözü konuşmacılara bırakmadan şunlara değinmek istiyorum: Akdeniz’de ne zaman bir problem olursa tüm dünyada problem oluyor. Biz ASCAME olarak barış ortamına katkı koymak için elimizden geleni yapıyoruz. Turizm de bunu başarabilecek ender sektörlerden biri. Turizm ayrıca terör gibi problemler yaşayan ülkelerin ayağa kalkmasını sağlayabilecek yegane sektör.
Sürdürülebilirliğe önem vermemiz ve bu amaçla turizmi çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bu kapsamda ASCAME olarak pek çok proje yürütüyoruz. Organizasyonlarımızda iş birliğini geliştirerek bölgemiz için beraber çalışmalıyız. Bu forumunda bu amaca katkı sağlayacağına inanıyorum.
Şimdi sözü, turizme yıllardır büyük katkı sağlayan ve Akdeniz’in Akdeniz olmasında büyük payı olan Ghassan Aidi’ye bırakmak istiyorum.’’
''AKDENİZ'DE REKABET ÇOK YÜKSEK, BUNU KIRMALIYIZ''
Dünya Oteller ve Restaurantlar Birliği Başkanı Dr. Ghassan Aidi ise, konuşmasında şu noktaların altını çizdi:
‘’Bünyemizde çok sayıda otel ve restoran bulunuyor ve bunların en önemlilerinden bazıları da Akdeniz de yer alıyor. Akdeniz'de bir tane büyük denizimiz, 100 destinasyon, 200 bin otel, 1 milyon restoran bulunmakta. En önemlisi ise milyonlarca tüketicimiz var. Peki bizim turizm dünyamızda neler oluyor? Küresel, ekonomik ve mali krize rağmen, ki bu kriz hala endüstrimizi etkilemekte, var olmaya devam ediyoruz. Bu krizin yanında vergi gibi yükümlülüklerimiz de ağırlaşıyor. İstihdam sağlıyor, çalışanlarımıza rekabetçi ücretler ödüyoruz. Bu da dünyadaki yoksulluğu azaltmamızı sağlıyor. Hergün dünyanın bir yerinde 10 tane yeni otel açılıyor. Bunun anlamı şu: Daha fazla kişiye istihdam, daha az yolsulluk. Bizim endüstrimiz bütün beceri düzeylerinden insanlara istihdam sağlayıp tüm topluma gelir kazandırıyor. Tüm dünyadan yatırım çekerek ekonomimizdeki zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyoruz.
Tüm bu ekonomik krizlerle birlikte, iklim değişikliğinin etkileriyle de savaşmaya çalışıyoruz. Turizm, dünyadaki toplam emisyonuna çok küçük bir katkı koyuyor. İklim değişikliği, tüm dünyada önemli bir gündem, Akdeniz bölgesini konuşurken bunu da konuşmalıyız, zira sektörümüz iklimle çok ilişkili. Diğer endüstrilere iklim değişikliğiyle mücadelede liderlik etmeliyiz.
‘’TURİZMİN ASLA SONU GELMEYECEK’’
İnsanlar her zaman seyahat etmeye devam edecek, turizmin sonu asla gelmeyecek. İş nedeniyle seyahat edenler de otellerimizde kalmaktan vazgeçmeyecek. Artık sektör değişiyor. İnsanların gecelemeleri düşüyor, 5 yıldızlı otel yerine daha düşük yıldızlı oteller tercih ediliyor, insanlar otelde yemek yerine otelin yanındaki restoranlarda yemek yiyor… Ancak bu değişiklikler sektörün biteceği anlamına gelmiyor: Seyahat sonsuza dek devam edecek.
‘’YENİ PAZAR ARIYORSANIZ ÇİN’E GİDİN’’
Dikkate almamız gereken bir diğer konu da büyüyen Çin pazarı. Çinli turist sayısı her geçen gün artıyor, ancak Türkiye’ye bu bölgeden gelen turist sayısı çok çok az. Çin’de işler farklı işliyor, Çinlilerin gideceği ülkelerin devlet tarafından onaylanması gerekiyor. Çinli seyahatçilerin yüzde 10’u Türkiye’ye gelse bu 6 milyon gibi astronomik bir rakam ediyor. Bir düşünsenize? Bu Türkiye’nin pek çok ana pazarının üstünde bir rakam. Yeni bir piyasa arıyorsanız Çin’e gidip pazarlama faaliyeti yürütün.
‘’YOĞUN REKABET VAR, İŞ BİRLİĞİ ŞART’’
Akdeniz çanağında 3 kıta bir araya geliyor. Hepsinin kendine ait kültürleri, çeşitli kaynakları var. Akdeniz, tüm turizm kollarını kapsıyor. Turizm sektörü yeniden yapılanmaktadır. Geleneksel açıdan baktığımız zaman Fransa ve İspanya, Türkiye ve Yunanistan gibi birbiriyle rekabet halinde olan ülkeleri görüyoruz. Ancak Akdeniz ülkeleri birbiriyle iş birliği de yapmalı. Bunun hemen olması mümkün değil, herkes birbirini bekleyip kopyalamaya çalışıyor. Ancak yoğun bir çaba ile bunu başarabileceğimizi düşünüyorum.
Bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Karayipler’deki tüm aktörler, Karayipler Turizm Birliği adı altında Akdeniz’le rekabet edebilmek için bir araya geldi ve başarılı da oldular.
‘’OTELLER MUTLAKA GELİŞMELİ, YOKSA AIRBNB’YE YENİLİRİZ’’
Otellerimizi de geliştirmemiz gerekiyor. Yıldızlar otellere nasıl dağıtılıyor gerçekten bilemiyorum. 1 yıldızı bile hak etmeyen 5 yıldızlı oteller, 5 yıldızlı olması gereken 3 yıldızlı oteller var. Böyle bir tabloda turizmin iyileşmesi mümkün değil. Karşımızda Airbnb gibi yeni aktörler var ve turistler burada ne isterlerse tam olarak onu alabiliyor. Eğer hızlı adım atmazsak yeniliriz…
‘’SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞE ÖNEM VERMEZSEK BAŞARILI OLAMAYIZ’’
Turizmde, sürdürülebilir kalkınma esas olmalı. Bunu söylediğimizde birkaç sene öncesine kadar kimse bir şey anlamıyordu. Ancak Birleşmiş Milletler turizmde belli kriterler oluşturdu. 26 sivil toplum kuruluşu bir araya geldi, yoğun çalışmalar yürüttük. Şu anda elimizde 100 kriterden oluşan bir liste var ve bu kriterler neredeyse hiçbir maliyet olmadan hayata geçirilebiliyor. Ancak Türkiye her zamanki gibi geç kaldı ve bu kriterleri uygulamaya henüz başlamadı. Bu konuyu çok dikkate almalıyız, çünkü tüketiciler de artık bu konuda çok dikkatli. Bu sürekli söylemekten yoruldum ancak herkes buna önem vermeli. ‘İnşallah yapacağız’ demek bir işe yaramıyor, hızlıca adım atılmalı. Fark yaratmak istiyorsak, acele etmeliyiz.’’
‘’KAMU ÖZEL İŞ BİRLİĞİ ŞART’’
Sonrasında sözü Malaga Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Danışmanı Antonio Garcia Del Valle aldı. Valle, konuşmasında şu noktalara değindi:
‘’Turizm, sosyal ve ekonomik olarak bir katalizör görevi görüyor ve kalkınmanın önemli faktörlerinden birisi. Kamu sektörü ve özel sektör turizmin önemini anlamalı ve turizm alanında tam iş birliği içerisinde olmalı. Dünyada çok fazla şey değişiyor, siyasiler adımlarını turizmi göz önüne alarak atmalı. Bize düşen görev de değişikliklere adapte olmak ve bazı yönlerimizi geliştirmek olmalı.
Malaga Ticaret ve Sanayi Odası olarak, turistik şirketlerin rekabetini artırmak amacıyla çok fazla adım atıyoruz. İş birliklerini gerçekleştirebilmek için turizm sektörünün gerçeklerini de kabul ederek hareket etmemiz lazım. Kalite seviyesi ortak ürünlerin sunulması, arz ve talep dengesinin gözetilmesi gerekiyor. Bazı şeyleri sadece kamu desteğiyle yapılması mümkün değil ve özel sektör aktörlerinin katılımı şart. Ancak bu sayede turizmin gelişmesine uygun bir ortam sağlanabilir. ASCAME, bu iş birliği açısından kilit bir rol oynuyor. Sektörün sürdürülebilir kalkınmasını hedefleyerek bu iş birliğini geliştirmek şart. Sanayinin güçlenmesi, altyapının geliştirilmesi lazım ki Akdeniz turizm sektörü lokomatif olmaya devam edebilsin…
Uluslararası çalışmamız çok önemli. Bölgemizdeki bazı destinasyonlarda bazı sorunlar yaşanıyor ancak tek yapmamız gereken teması sürdürmek. Bu yıl 70 milyondan fazla turist ağırlayacak İspanya olarak biz hazırız, sizleri de desteğe çağırıyoruz.’’
‘’AKDENİZ SEYAHAT ACENTELERİ BİRLİĞİ MUTLAKA KURULMALI’’
Ardından söz alan Türkiye Seyahat Acentaları Başkanı Başaran Ulusoy ise konuşmasında şu noktaların altını çizdi:
‘’19. yüzyıl sanayi odaklı, 20. yüzyıl insan odaklı, 21. yüzyıl ise çevre odaklıdır. Yüz milyonlarca insan olarak Akdeniz çanağında yaşıyoruz. Karadeniz, Marmara, Ege çırpınıyor. Akdeniz ise nefes almaya çalışıyor. Denizlerimizi tüketiyoruz. Tarihi değiştirmemiz mümkün değil, ama geleceğin mimarı olmak elimizde. Denize kıyısı olan ülkelerin arıtma yapması, yapmıyorsa ambargo yemesi gerekiyor. Bu yüzden Akdeniz Seyahat Acenteleri Birliğin’in kurulması şart. Aynı denizi paylaşan ülkeler olarak iş birliği yapmamız şart. Altyapısı mükemmel, çevre odaklı, insanı ön plana alan çalışmalar yapmalıyız. Geleceğimiz turizmse, birleşmek ve beraber çalışmak zorundayız.
Bugün Alaska’da buzların eridiğini, iklimlerin değiştiğini göz önüne alırsak sektörün işinin ne kadar zor olacağını görürüz. Siyasetçilere bir yön göstermek zorundayız.
Dost ülkeler olarak böyle bir ortamda her alanda bir araya gelmeliyiz. Bu yüzden terör konusunda da bir vurgu yapmak istiyorum: Bu saldırıların her yerde yaşanabileceğini hepimiz biliyoruz. Birbirimize destek olalım, ziyaret edelim, birlikte büyüyelim…’’
‘’TERÖR MAĞDURU ÜLKELERE DESTEK OLMAK ZORUNDAYIZ’’
Ulusoy’un konuşmasının ardından söz alan moderatör Alaa E. Ezz, terör saldırılarına maruz kalan ülkelerin uzun süre büyük sıkıntılar yaşadığına, bu dönemlerde farklı girişimlerde bulunulması ve ülkenin güvenli olduğunun insanalra anlatılması gerektiğine değindi.
‘’Kamu ve özel sektör tek başına çalışamaz, ortaklaşma şart.’’ diyen Ezz, ‘’Farkındalık yaratmak zorundayız. Akdeniz’in küçük bir bölgesinde sorun yaşanınca her yer aynıymış gibi aktarılıyor. Ancak bazı sorunlarımız olsa da Akdeniz’in bütünü bir cennet olarak duruyor. Bunu anlatmak zorundayız.’’
Haber
Bu haber 1435 defa okunmuştur.
Etiketler :
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER TURİZM Haberleri