Eskiden borsa, siyasetçilere bağlı bir kurum olarak tek etki-tepki merkeziydi… Başbakan hıçkırsa, hasta oldu diye düşer ya da çıkardı; bakan atansa batardı yatırımcı; şimdi aynı durum turizmde…

Bacasız sanayii, son iki yıldır yaşadığını hiç yaşamadı; Rus krizi, Avrupa Krizi, yok Arap Baharı, Terör; şimdi de Almanya krizi…

Elbette etkilenilecek; kaçış yok; asla da kaçılamayacak; herkesin dileği sağduyu…

Öncelikle turizmcinin ağzını bıçak açmadığını belirtmek lazım…

Rusya pazarının açılmasıyla umutlanan sektör, başta Almanya olmak üzere Avrupa'daki kayıplardan ve belirsizlikten kaygılanıyor. Almanya ve Türkiye arasındaki siyasi gerilim, sektörü derinden etkiliyor.

Birçok turizmci; Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi gerilimin iki ülke arasında olmaktan çıkıp, en geniş tabana, yani Alman halkına kadar indiğini ve bunun da insanların tatil tercihine direkt yansıdığını belirtiyor. Birebir sohbetlerde bunları belirtseler de, konu hakkında sessizliğini bozmaktan sanki korkuyor…

Almanya'da seyahat acentesi işleten Türklerin yorumları ise oldukça ilginç. Acentelerin yaptıkları değerlendirmelere göre, Alman halkı, iki ülke arasındaki siyasi gerilimin bir parçası olmak istemiyor ve bu nedenle de başka ülkelere gitmeyi tercih ediyor. Bu gelişmelerdeki tek olumlu yan ise, insanların sadece destinasyonlarını değiştirmeleri,  acentelerine ise sadık kalmaları. Bu, Türkiye ile Almanya arasındaki siyasi gerginlik bittiğinde, bu müşterilerin yeniden Türkiye'yi tercih edeceği anlamına geliyor.

Türk ve Alman turizmcileri tedirgin eden en önemli gelişme ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Alman devletine dönük Nazi suçlaması. Bunun tüm Alman halkı arasında tepkiyle karşılandığı ve şubat ayıyla birlikte toparlanmaya başlayan reservasyonların yeniden düşüşe geçtiği belirtiliyor.

Tur operatörlerinin ve uçak şirketlerinin Türkiye kapasitesini düşürmesi ise ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmış durumda. Buna rağmen turizmciler, son dakikada Türkiye talebinin oluşması durumunda, uçak şirketlerinin buna yanıt verebileceği kanaatinde.

Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi gerilim, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın basın toplantısına da yansıdı.''Deniz Yücel ne zaman serbest bırakılacak?'', ''Bir gazeteci olarak Türkiye'ye gelsem tutuklanır mıyım?'', ''Neye güvenerek 2017 yılında Türkiye turizminin daha iyi olacağını düşünüyorsunuz?'' gibi sorulara muhatap olan Bakan Avcı'nın, bir ara toplantıda oldukça gerildiği ve sert yanıtlar verdiği gözlemlendi.

Turizmciler bu tarz siyasi konularla ilgili değerlendirme yapmasa da, söz konusu gerilimin sektörü ciddi şekilde etkilediğini ifade ediyor ve bu gerilimin bir an önce sonlandırılması gerektiğini düşünüyor. En çok yapılan değerlendirme ise, ''Almanlara yapılabilecek en ağır hakaret, onları Nazi'likle suçlamak.'' Yönünde…

Almanya'da şu anda erken rezervasyonlar geçen yılın (kayıp yaşanan bir yıldı) bile gerisinde gidiyor. İspanya pazarı şimdiden doyum noktasına yaklaşırken, Almanya'da bu yılın kazanan destinasyonunun Yunanistan olacağı görüşü hakim. İyimser senaryoya göre Türkiye, bu yıl Almanya'da 2016'nın rakamlarını yakayacak. Kümülatifte ise sektörün yüzde 10 civarında büyüyeceği şeklinde değerlendirmeler yapılıyor.

Peri ne olacak? Bekleyip göreceğiz…

TOURİSMA ANTRAX NEWS