Kenger adını hiç duydunuz mu?
Nedir kenger?
En başan belirtlim ki, dünyanın başka hiçbir yerinde olmayan bir tat…
Sivas-Malatya-Adıyaman-Kahramanmaraş-Kayseri ekseninde yetişen bir tür bitki…
Sakızı var, kahvesi var…
Nasıl mi?
Bir hayli ilginç…
Anadolu’ya has bir lezzetir kenger…
Bir de kahvesi var…
Tadı; toprak kokusu ve bildiğimiz kavruk kokusunun muhteşem bir karışımındadır.
Bu kahveyi içerken insanın burnuna yağmurla birlikte burnunuza gelen taze toprak kokusunu anımsatıyor.
Kenger Kahvesi yapmak için öncelikle olgunlaşan kenger otunun başları ezilir ve içerisinden çıkan tohumlar kurutulur.
Kenger, Anadolu’nun hemen her yerinde yetişen, Nisan ve Mayıs gibi çiçek açan, tüylü, çok yıllı, bol sütlü ve dikenli bir ot türüdür.
Sağlık açısından oldukça faydalı olmasına rağmen bulunduğu yerlerin sarplığından ve dikenli oluşundan pek rağbet görülmemiştir.
Oysa ülserden polipe, yaralardan damar sertliğine bir dizi iyi geldiği rahatsızlık var…
Halk kültüründe Diş ağrıları, diş eti rahatsızlıkları ve dişlerin beyazlatılmasında, iltihaplanan veya patlayan kulak zarının tedavisinde, safra kesesi taşlarının düşürülmesinde, mide ağrısı, hazımsızlık ve şişkinlik gibi sorunlarda kullanılıyor.
Ayrıca şeker hastalarına dahi iyi geldiğine dair inanışlar var.
Aslında kenger, kıtlık zamanlarının vazgeçilmez; sebzesi, yemeği, sakızı ve kahvesi yapılan bitkisiydi…
Mucize bir bitki yani…
Kenger sakızı ve kahvesi Anadolu’ya özgü ürünlerdir ve keşfedilmeyi beklemektedir.
Eğer yolunuz Haziran sonundan Ağustos başına kadar Anadolu’nun kıraç yerlerine düşerse mutlaka Kenger Otunu sorun mutlaka size göstereceklerdir.
Zaten yaz aylarında çocuk yaşlı demeden bu işin meraklıları soluğu dağlarda alır.
Hatta Anadolunun pek çok şehrinde yazları pazarlarda ve köşe başlarından bu sakızı satan satıcılarla rastlaşırsınız.
Kenger kanatmaya sabah gitmelisiniz, kengerleri bir güzel kanattıktan sonra geri dönüp, öğleden sonra güneş tesirini yitirince gidip toplayabilirsiniz.
Yanınıza çukur kazmak için küçük bir alet ve kökünü kanatmak için bir çakı almanız yeter…
Kengerin köküne doğru hafifçe bir çukur açın ve siyahımsı renkteki kökü gördüğünüzde o bölgeye çakınızla hafifçe bir çizik atın. Kesin toprak kokusunda bembeyaz bir süt akmaya başlayacaktır.
İhtiyacınız kadar kenger bulup aynı işlemleri tekrarlayın ve kuruması için bırakın.
Akşama doğru kenger sakızlarınızı gidip toplayabilirsiniz.
O güzel tadı tüm zahmete değecektir.
Tabi topraktan arındırmanız için bir süre sakızları yıkamanız gerekir.
Bir diğer Anadolu’ya has lezzette Kenger Kahvesidir. Tadı; toprak kokusu ve bildiğimiz kavruk kokusunun muhteşem bir karışımındadır. Bu kahveyi içerken insanın burnuna yağmurla birlikte burnunuza gelen taze toprak kokusunu anımsatıyor. Kenger Kahvesi yapmak için öncelikle olgunlaşan kenger otunun başları ezilir ve içerisinden çıkan tohumlar kurutulur. Daha sonra ise kurutulan tohumlar bir güzel kavrularak diken kahvesi yapılır. Rivayet odur ki eski zamanlarda kıtlık olduğu vakit, halk kahve ihtiyacını kenger kahvesi içerek giderirmiş.
Babil Saray Yemeği olarak değer verip kutsal saydıkları kenger ve yapılan yemeler de enteresan…
Bıt Tırki: Kenger
Bıl Arabi: Harşef
Bıl Kurmanci: Kereng
Sodes projesi kapsamında 2009 yılında kabul edilen "Gelin Siirt’e Rehber Olun" proje uygulaması İmam Hatip Lisesinde devam etmektedir.
Babil Saray Yemeği olarak Kenger olduğunu ve bunu duvar süslemelerinde betimlendiğini bilmekteyiz…
Babilonya’da yani bizim yöremiz Mezopotamya’da yetişen kenger, baharın gelişi ile piyasada, pazarlarda görmek mümkün. Hala tek tük tablalarda satıldığına şahit olduğumuz Kenger dağ eteklerinde yabani bitki olarak yetişir. Kengerin besin değeri yüksek olduğu için bilinçli tüketiciler tarafından tercih edildiğini duyuyoruz.
Yeni neslin yabancı olduğu bu yemek türüne yaşlılar daha çok rağbet etmektedirler.
Tıbben faydaları ispatlanmış Kenger, safra taşını eritir, kanı temizler, damar sertliğine iyi gelir. Ter kokusunu da giderir.
Kenger, dikenli ve acımsı tadı olduğu için ancak yemeklerin içinde yeniliyor.
Yumurtaya bulanıp yağda kızartılarak ya da bulgur pilavının içine katılarak yenilir.
Köklerinden elde edilen kenger sakızı da vardır.
Mideye birebir…
Bunun için yaz sonuna doğru bitkinin toprak üstü kısımları tamamen solduktan sonra kökün etrafı topraktan temizlenerek açığa çıkarılır ve bir bıçakla çizilir. Çizikten akan süt koyulaşarak sakız kıvamına gelir. Toplanan sakızlar suda yıkanıp temizlendikten sonra yine su içinde saklanır. Kenger sakızı çiğnenmesi iştah açar, dişleri temizler ve diş etlerini kuvvetlendirir. Normal çiğnenen sakızlar piyasaya daha çıkmamışken bizim çocukluğumuzda bir önceki nesil çocukların tercihi idi kenger sakızı.
Bu haber 3135 defa okunmuştur.