Şirin üçgen şekli, altın sarısı parlak folyo kağıdı, tadı ve alışkanlığı ile, yılların eskitemediği bir efsanedir KARPER…

Birçok muadili olsa da, muadilleri bile, ‘KARPER’ adı ile anılır, markası KARPER olmasa da, ‘KARPER var mı?’ ya da ‘KARPER rica  ediyorum’ diye istenir ve üçgen lezzete ulaşılır…

Birçokları sadece sade KARPER’i bilse de, markanın domatesli, biberli ve fıstıklısı da vardır…

Bir zamanlar Rusya’ya ve diğer komşu ülkelere on binlerce ton Gravyer, Kaşar ve hayvansal ürünler ihraç edilen Kars’tan giden peynirlerden üretilen bir üçgen krem peynir çeşidi Kars’ı Türkiye’ye piyasasına sokmuştur.

Bu peynirin serüveni Ermeni bir iş adamının İstanbul’da şarküteri açmasıyla başlar.

Hayik Arslanyan adında bir Ermeni esnafın 1940’lı yıllarda varlık vergisi nedeniyle maddi sıkıntılara düşmesi sonucu; Eminönü’nde peynir ve pastırma komisyonculuğuna başlaması yolunun Kars’a düşmesine neden olur.

İstanbul’da Kars Peynirleri Üreten bir imalathane açar ve daha sonra müessesinin adını "Karper” olarak değiştirir.

Karper markasıyla ün yapan bu peynir üçgen bir peynir olup krem ve emmental türü peynirler grubunda oldukça meşhur olur.

Blok ve porsiyon halinde Avrupa ve Ortadoğu pazarına da giren bu peynirin domateslisi, biberlisi ve hardallısı ile kahvaltıların vazgeçilmezi olur.

Özellikle de çocuklar çok sever ama, simitle, peksimetle, kızarmış kepek ekmeği ile tadına doyamayan da yok gibidir…

Hemen her kişi,  hayatında bir kez yemiştir ve bu özelliği ile de en yaygın yepnirdir beaz peynirden sonra…

Küçük bir imalathaneden başlayan KARPER’in  öyküsü bir Türk Peynir Firmasının ilk kez bir yabancı firma olan Fransız Bel Grubu ile 2006 yılında ortaklık yapmasıyla devam eder.

La Vache Qui Rit (Lavaş Gri) adlı "gülen inek” imajıyla herkesin belleğinde duran o üçgen peynir reklamlarını hatırlamayan yoktur.

Fransız firması Bel grubu Karper ortaklığı ile gücüne güç katar.

Karper,1971’de Brüksel, 1972’de Cenevre ve 1973’de ise Paris’te Cumhuriyetin 50.yılını onurlandırarak dünya lezzet ve kalite yarışmasında altın madalya kazanır.

Bu nedenle de,logosuna altın madalya eklenir yıllarca…

Ortadoğu,Balkanlar ve Avrupa’da peynirlerin şahı konumun gelen KARPER, günümüzde de hala piyasadaki yerini koruyor.

Otellerin, uçak şirketlerinin ve market zincirleri ve toptancıların rağbet ettiği KARPER’in öyküsü peynir üreticileri için birçok derslerle dolu…

Peynir dünyasında krem veya labne peynir branşında önemli bir açığı dolduran KARPER, benzeri peynirler Türkiye’de ve birçok ülkede üretilmektedir.

Ama KARPER Lezzeti, bunların ilki ve en unutulamayanıdır…

Kars peynirlerini uzun yıllardır İstanbul ve Türkiye pazarına sokan KARPER’in mucidi ve kurucusu Hayik Arslanyan Kars’ta peynir üreticileri tarafından çok sevilir ve sayılır.

Kars peynirinin kolay bir şekilde pazarlanmasını sağlayan ve Kars peynir üreticilerine nakit akışı sağlayan Arslanyan’ın Kars peynircisi nezdinde itibarı çok büyüktür.

Karper üçgen peyniri, simit ve çay çok güzel bir üçlü oluşturur. Sürme ve yumuşak peynirler grubunda çok sevilen bu peynir hala aranan ve sevilen bir peynirdir.

Tüm bu özelliklerine bir de nostaljik oluşu da eklenince ayrı bir özellik kazanmaktadır.

Bir peynir cenneti olan Türkiye’de daha birçok peynir çeşidi keşfedilmeyi ve dünya pazarlarında meşhur olmayı beklemektedir.