Mersin’de düzenlenen Akdeniz Turizm Forumu MEDITOUR 2016 kapsamında ‘Akdeniz’de Gençlerin Turizm Sektörüne Bakış Açısı’ başlıklı bir panel düzenlendi. İstanbul Ticaret Odası Eski Başkanı ve ASCAME 2007-2012 Dönem Başkanı Doç. Dr. Murat Yalçıntaş moderatörlüğünde düzenlenen panelde, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı
 Osman Ayık, Uluslararası SKAL Dernekleri Federasyonu Türkiye Başkanı
 Can Akşit ve Ilia Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Konstantinos Nikoloutsos katılımcı olarak yer aldı.
 

Panelin açılışında bir konuşma yapan Murat Yalçıntaş, bu oturumda iyi eğitim almış gençleri turizm sektörüne çekmek için yapılması gerekenlerin konuşulacağını belirtti. 

‘’SEKTÖRÜ GENÇLER İÇİN ÇEKİCİ HALE GETİRMELİYİZ’’

Panelde ilk sözü alan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, konuşmasına TÜROFED’i tanıtarak başladı. TÜROFED’in kuruluş amacını ‘Türkiye’deki tesislerin hepsini belli bir hizmet kalitesine ulaştırmak’ olarak açıklayan Ayık, konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:

‘’2016 yılında yaşadığımız birtakım sıkıntılar Türkiye turizmine zarar verdi. Ancak çok güçlü bir turizm ürününe sahibiz, kısa sürede bu süreci atlatabileceğimize inanıyorum. 

Turizm sektörü tüm dünyadaki sektörler içerisinde en fazla istihdam yaratan sektörlerden biri. Aynı zamanda, gençlerin en fazla istihdam edildiği sektörler arasında da lider durumda, özellikle Türkiye’de… Turizm sektörü Türkiye’de kadınların en fazla çalıştığı 3’üncü sektör konumunda. Demek ki gençler ve kadınlar turizmde kendilerine bir gelecek görüyor, ancak bunu geliştirmek lazım. Türkiye çok genç bir ülke, dolayısıyla sektörü gençler için çekici bir hale getirmeliyiz ki bu insanlara istihdam edebilelim. 

‘’TURİZM EĞİTİMİ BAŞTAN SONA DEĞİŞMELİ’’

Özel sektör olarak bizim atmamız gereken adımlar olduğu kadar kamunun da atması gereken adımlar var. İşe ihtiyacı olan ve elemana ihtiyacı olan iki taraf arasında köprüyü kuracak olan kamudur. Türkiye’de yaygın ve örgün turizm eğitimi veren birçok kurum var. Bu kurumlarda 30-35 bin civarında öğrenci var. 2015 yılına kadar sektör her yıl 50 binin üzerinde yatak üretiyordu. Tüm ağırlama sektörünü düşündüğümüz zaman, sektörün yıllık ihtiyacı öğrenci sayısının çok daha üstündeydi ve böyle bir talebi karşılayacak mekanizma da yoktu. Bu eğitim kurumları her yıl 10 bin civarı mezun veriyor. Türkiye’deki turizm eğitim sistemini yeni baştan kurgularsak, bu insanları sektörün ihtiyaç duyduğu seviyede eğitebiliriz. Bu zamana kadar turizmde büyük sıkıntılar yaşamadık ama belki de şimdi soluklanıp yeni adımlar atma zamanıdır. Turizm insan odaklı bir sektör. Bizim en büyük kaynaklarımızdan birisi genç insan kaynağımız, bunun kıymetini bilmek lazım.

Belki turizm eğitimi hayat boyu devam etmeli, kurumların yapıları sıfırdan ele alınmalı, insanları sektöre daha hızlı kazandıracak 6-8 aylık kursları devreye sokmak gerekebilir. Bunun yanında da sertifikasyon sistemlerini çok hızlı bir şekilde devreye sokmamız lazım. Hayat boyu eğitimden kastım biraz da bu. Gençleri çalışma hayatından senelerce uzak tutmadan uzun zamana yayılan bir eğitim hayatı öngörülebilir.

‘’ÇALIŞMA SÜRELERİNDE DEĞİŞİKLİK ŞART’’

Bizim çalışma sürelerini de bir an önce değiştirmemiz lazım. Mevsimsellik bizim en büyük sorunlarımızdan birisi. Siz ister gelişmiş ister gelişmekte olan bir destinasyon olun, mevsimsellik her zaman sorundur. Bunu aşmak için acilen hukuki düzenlemeler yapılmalı.’’

‘’EĞİTİMLİ ÇALIŞAN 1-2 YIL SONRA SEKTÖRDEN KAÇIYOR’’

Ardından söz alan SKAL Türkiye Başkanı Can Akşit, konuşmasına SKAL Türkiye’nin aktiviteleri hakkında bilgi vererek başladı. ‘’SKAL, 1934 yılında Paris’te kurulmuş uluslararası bir turizm organizasyonu. En önemli özelliği sektörün tüm profesyonel temsilcilerinin alanından bağımsız olarak kuruluşumuza üye olabilmesi.’’ diyen Akşit, konuşmasının devamında şunları söyledi:

‘’Ben 40 yıldır sektördeyim. Sektörde çalışan insanların çoğunun eğitim almadan bu sektöre girdiğini gördüm. Turizm lise ve üniversitelerinden mezun olan turizmciler 1-2 sene çalıştıktan sonra sektörü terk ediyorlar. Bu insanların neden başka sektöre geçtiğini, nerede hata yaptığımızı öğrenmemiz gerekiyor. Bunu Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK ile birlikte araştırmalıyız. Benim otelimde çalışan arkadaşlardan öğrendiğime göre, lise mezunu arkadaşlar staj dönemlerinin çok zor geçtiğini, bu yüzden sektörden soğuduklarını söylerken, üniversite mezunu arkadaşlar okulu bitirdikten sonra çalışmaya başladıkları poziyondan ve maaşlarından memnun olmadıkları için gidiyorlar.

Oysa ki Akdeniz insanı turizm sektöründe çalışmak için çok müsait bir yapıya sahip. Bu yılı saymazsak, ülke turizmimizin büyümeye devam edeceğini ve daha fazla genç çalışana ihtiyaç duyacağıza inanıyorum. Turizmi 12 aya yayıp çalışma ile ilgili sorunlarımızı çözebilirsek genç arkadaşlarımızın sektörde çalışmak isteyeceklerini düşünüyorum.’’

‘’TURİZM OLMADAN YUNANİSTAN OLMAZ’’

Yunanistan’ın önemli limanlarından biri olan ve turizm anlamında oldukça zengin bir bölge olan Ilia Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Konstantinos Nikoloutsos ise şunları söyledi:

‘’Uzun yıllardır Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile iş birliği yürütüyoruz. Geçtiğimiz yıl kruvaziyer turizmiyle ilgili bir etkinlik gerçekleştirmiştik. Turizm tek tek ülkelerin değil, tüm Akdeniz bölgesinin ortak ürünüdür. Bölge olarak bazı sorunlar yaşıyoruz ve bu sorunları nasıl aşacağımızı elbette konuşmalıyız. Ancak turizmi nasıl geliştireceğimizi, büyüteceğimizi de konuşmaya devam etmeliyiz. Dolayısıyla bu iş birliği çok katmanlı bir iş birliği.

Yunanistan açısından turizm çok önemli. Turizm olmadan ekonomimizin ayakta kalması çok mümkün değil. 6-7 yıl içinde gayrı safi milli hasılamızı geliştirmemiz gerekiyor, bu yüzden turizmden gelecek gelir daha da önemli hale geliyor. Dolayısıyla turizm söz konusu olduğunda komşu ülkelerimizle iş birliği yaparak daha iyi ürünler ortaya çıkarmak istiyoruz. 

‘’TURİZMDE KARİYER YAPMA İMKANLARINI GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ’’

Turizm sektöründe çok ciddi anlamda istihdam imkanı mevcut. Buradaki iş imkanlarının kullanılabilir hale getirilmesi için sistemlerde uyarlamalar yapılması gerekiyor. Diğer sektörlerle karşılaştırma yaptığımızda turizm sektöründe kariyer yapma imkanlarının da geliştirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. 

Özellikle konaklama sektöründeki iş imkanları genelde genç insanları çekse de, işe alınan kişilerin daha fazla geliştirilmesi gerekiyor. Bunu başarabilmek adına üniversitelerle iş birliği yapmamız, çalışma koşullarını düzeltmemiz gerekiyor. Turizm sektörünün aktif ve istikrarlı olması adına genç insanların daha iyi bir sistemle sektörde istihdam edilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması gerekiyor.

NELER YAPILMALI?

Ekonomik buhranlara ve turizme vurulan darbelere rağmen biz elimizden geleni yapıyoruz. Akdeniz ülkelerinin hükümetleri kendi öncelikleri çerçevesinde bir eylem planı gerçekleştirmeli. Bilgi, veri toplama, yerel turizm ofisleriyle iş birliği yapma gibi adımların hızlıca atılması lazım. Arz-talep dengesi göz önüne alarak istihdam imkanlarının belirlenmesi, teknik klavuzların yazılması, bazı yasal mevzuatların gözden geçirilmesi lazım. Aynı zamanda herhangi bir kalifikasyonu olmadan turizm sektörüne giren insanların eğitimlerinin üstlenilmesi, ülkeler arasında bazı eğitim değişim programlarının oluşturulması lazım. 

Genç çalışanlar söz konusu olduğunda turizm çok önemli bir sektör, iç gücündeki genç insanların turizme yaklaşımını değerlendirip eksikliklerin giderilmesi için acil adım atmamız lazım.  Bu denli bir potansiyelin olduğu bir sektörde nede