Türkiye’de kültür ve sanatın gelişimine önemli katkılar sağlayan Doğuş Grubu, 1.5 asrı aşkın süredir görsel tarihin en önemli temsilcilerinden olan uluslararası fotoğraf makinası üreticisi Leica ile önemli bir iş birliğine imza attı…
Bu iş birliği kapsamında Leica mazağa, galeri ve akademisi, İstanbul Bomontiada’da açıldı…
Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan ve Leica yöneticilerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen resepsiyona çokr s ayıda seçkin davetli katıldı.
Açılış kapsamında, özel koleksiyonlardan oluşan mini bir sergi de açıldı.
Doğuş Grubu, Leica ile önemli bir yatırıma imza attı. Bu yatırımla Los Angeles ve Frankfurt’tun ardından Leica mağaza, galeri ve akademiyi bir araya getiren ve dünyadaki en büyük örneklerinden biri olan Leica yerleşkesi İstanbul’da 5 Ekim 2016 tarihinde düzenlenen bir basın toplantısı ve ardından gerçekleşen davet ile kapılarını açtı. Dünya üzerinde 200’den fazla şehirde mağazası bulunan Leica’nın bölgedeki ilk mağazası da Doğuş Grubu’nun bu önemli girişimiyle sanatseverlerin beğenisine sunulmuş oldu, Geleneksellik, mükemmellik ve yenilikçiliği bir arada temsil eden Leica’nın Türkiye distribütörü olan Doğuş Grubu, bu iş birliği ile Türkiye’de fotoğrafseverlerin satın alma eğilimlerini değiştirmeyi hedeflemekle birlikte yerel ve uluslararası sanatçıların da bir araya geleceği bir fotoğraf üssü kurmayı planlıyor.
İstanbul’daki ilk Leica Mağazası
Toplantıda bir konuşma yapan Leica Camera AG CEO’su Oliver Kaltner “İstanbul dünyanın en heyecan verici şehirlerinden biri olmanın yanı sıra gelenekselle modernlik arasındaki derin kültürel bağlara da sahip. Biz de Leica mirasını bu şehre getirerek markamızın geleceğinde yeni bir sayfa açacağımız için büyük heyecan duyuyoruz. Doğuş Grubu ile İstanbul’daki ilk Leica mağazasını ve Leica galerisini açmamızın temelini oluşturan güçlü ortaklığımız, sonuçta Türkiye’deki konumumuzu kuvvetlendirirken küresel büyüme stratejimizi de destekleyecek. İşçilik prensiplerimiz, ürünlerimizin yapımında uyguladığımız olağanüstü hassasiyet ve ‘Made in Germany’ kalite damgamızla Türkiye’de kaliteden ödün vermeyen ve uzun mükemmellik geçmişine sahip premium markalara yönelik giderek gelişen müşteri talebini karşılayacağımıza inanıyoruz” dedi.
Fotoğraf Koleksiyonerliği Alanında Türkiye’de Yeni Bir Pazar Oluşturacak
Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan, Doğuş Grubu olarak Leica İstanbul Yerleşkesi ile fotoğraf sanatına Türkiye’de ikinci büyük yatırımı gerçekleştirdiklerini belirterek “Bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda Leica’nın önde gelen kullanıcılarından ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in Türkiye’de açılacak uluslararası müzesinin temellerini attığımızın haberini paylaştık. Leica ile yaptığımız bu iş birliğiyle ise Türk fotoğraf tarihinin geçmişinin koruma altına alınması ve geleceğin fotoğrafçılarının yetiştirilmesine bir katkıda daha bulunmuş oluyoruz. Bununla birlikte fotoğraf koleksiyonerliği dünyada hızlı bir gelişim gösteriyor. Doğuş Grubu olarak İstanbul Leica Yerleşkesi ile Türkiye ve bölge ülkelerde de koleksiyonerler ve fotoğraf sanatçıları için yeni bir pazar oluşturmayı hedefliyoruz. Dünya’da 200’den fazla şehirde mağazası bulunan Leica Camera AG ile gerçekleştirdiğimiz bu ortaklıkla Türkiye’nin kendi bölgesindeki en kapsamlı ve prestijli fotoğraf üssü İstanbul’da faaliyete geçiyor. Doğuş Grubu olarak, tüm yatırımlarımızda stratejimizi ekonomiye katkı sağlayarak, ülkemize ve topluluğumuza değer katmak üzerine şekillendiriyoruz. Türkiye’de istihdam oluşturmakla birlikte dünya ölçeğinde saygın markalar inşa ederek ya da uluslararası ortaklıklar vasıtasıyla ülkemizi küresel ölçekte temsil etmek öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Dünyanın sayılı markalarını ülkemize getiriyoruz. Bundan sonra da benzer işbirlikleriyle ülke ekonomisine katkı yapmayı bir görev bilinciyle sürdürerek, bu doğrultuda çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Leica İstanbul Yerleşkesi, fotoğraf meraklılarının Leica makina ve aksesuarlarına doğrudan ulaşmasını sağlamakla beraber, uluslararası kalitedeki sergiler ve seminer programlarıyla da fotoğraf pratiğinin hem teknik, hem de sanatsal olarak anlaşılmasında benzersiz bir rol oynayacak. Doğuş Grubu olarak onlarca yıldır en önemli Leica fotoğrafçılarının yanı sıra ümit vaat eden yeteneklere yapıtlarını daha geniş kitlelere ulaştırma fırsatı sunan Leica Galerie ile Leica’nın görsel kültürünü Türkiye’ye taşıyoruz. Ayrıca, sanat alanında fotoğraf galerisi ihtiyacını karşılayacak, uluslararası bir fotoğraf galerisinin İstanbul’da açılması sadece sanatçılar için değil, özel galerilere de değer katacak. Leica Galerie ve Leica Akademie uzun dönemde Türkiye’deki sanatçıların yurt dışına tanıtılması, koleksiyonerlerin fotoğrafa olan ilgilerinin artırılması, fotoğrafın teknik ve içerik olarak daha bilinçli bir şekilde algılanmasını hedefliyor. Leica İstanbul Yerleşkesi içerisinde yer alan Leica Galerie dünya çapındaki fotoğraf sanatçılarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra uluslararası kalitede eserlere imza atan Türkiye’den sanatçıları da ağırlayacak. Eğitim programlarında da yurt dışı ile iş birliği halinde ilerlenecek” dedi.
Leica Yerleşkesi İstanbul’un Yeni Kültür Merkezi Bomontiada’da !
Kültür-sanat alanında İstanbul’un yeni rotası Bomontiada’da 1000 metrekarelik alana kurulan Leica Yerleşkesi’nde Leica ürünlerinin satışa sunulacağı mağazanın yanı sıra Türkiye’de fotoğraf sanatının gelişimine öncülük edecek birçok ilk hayata geçirilecek. Fotoğraf severlere satın almadan deneyimlemeye, eğitimden sergi alanı imkanına kadar entegre bir hizmet sunacak olan Leica, markanın tutkunlarının yanı sıra yeni başlayanlar, amatörler, fotoğraf profesyonelleri bir araya gelme fırsatları da sunacak.
Leica Galerie İstanbul, Alp Sime’nin “Ceratonia” başlıklı kişisel sergisi ile Bomontiada’da açılıyor
Alp Sime’nin “Ceratonia” başlıklı sergisinde Leica için özel olarak üretilen bir seri ile Sime’nin eski dönem yapıtlarından bir seçki bulunuyor. 3 Aralık’a kadar gezilebilecek sergide, sanatçının güçlü estetik dili belgeselle kurgu arasındaki çizgiyi incelten anlatımı ile birleşiyor.
EDİTÖRÜN NOTU
Türkiye’de kültür ve sanatın gelişimine önemli katkılar sağlayan Doğuş Grubu ile, 1.5 asrı aşkın süredir görsel tarihin en önemli temsilcilerinden olan uluslararası fotoğraf makinası üreticisi Leica arasında yapılan işbirliğine ilişkin topantı, Doğuş Grubu’nun bu muhteşem kültür-sanat etkinilğinden çok, ‘Bir Halkla İlişkiler Ajansı Nasıl Bir Tutum Sergilemelidir?’ ve ‘Bir Halkla İlişikler Uzmanı Nasıl Olmalıdır?’ sorularına yanıt aranmasına da vesile oldu. Zira toplantının PR Ajansı konumundaki ajansın çalışanlarının gerek sevimsiz bakışları, gerek sevimsiz tavırları ve gerekse basın mensuplarını aşağılayıcı şekilde davranmaları, gerek Tür kiye’nin en saygın aile kuruluşlarından biri olan Doğuş Grubu’nun takdire şayan imajına, gerekse gerçek manada halkla ilişikler yapana ajansların kalitesine de gölge düşürdü. Bizzat TEKNO PLAS HABER editörünün şahit olduğu üzere, söz konusu PR Ajansı yetkilisinin, deneyimli gazetecilere, ‘Liste dışı yanlışlıkla davet almışsınız. Bir şeyler yiyip, için; ama toplantıya katılmayın’ gibi ibr ifade, amacı haber yaparak kamuoynu bilgilendirme olan gazetecilerin meslek aşkına gölge düşüren ilginç bir detay olarak gündeme geldi. TEKNO PLAS HABER merkezini arayan bazı Halkla İlişkiler Derneği üyeleri, yapılan çirkin tutumun, elbette kabul edileme olduğunu, ancak bu ajansın sevimsiz bakışlı elemanlarının çirkin tavırlarının, tüm halkla ilişkiler ajanslarına mâl edilemeyeceğini vurguladı. Biz de TEKNO PLAS HABERolarak, halkla ilişkiler dünyasının bu hassasiyetine teşekkür ediyor, ancak bu çirkin tutumun yarattığı detayı, sorumluluğumuz gereği aktarıyoruz…
DOĞUŞ GRUBU’NDAN DA ÖZÜR VE TEPKİ
Öte yandan, gerek ajansımızı, gerekse Çalışan Gazeteciler Birliği ve Türkiye Gazeteciler Konsorsiyumu’nu arayan ve adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili; Bomonti Ada’da gerçekleştirilen LEICA lansmanı öncesinde, toplantının basın organizasyonunu gerçekleştiren pr ajansı çalışanlarının, bazı basın mensuplarına karşı takındığı çirkin ve meslek etiğine aykırı davranışlarından ötürü derin bir üzüntü duyduklarını dile getirdi.
DOĞUŞ GRUBU olarak, basınla her zaman iyi ilişkiler kurmayı bir bilinç edindiklerini de hatırlatan yetkili, ‘Olaya bizzat şahit oldum, ancak gecenin ehemmiyetine etki etmeme için o an susmak durumunda kaldım. Çirkin muameleye maruz kalan birçok arkadaşı, şahsen de tanımaktayım; hemen hepsi, gazetecilik mesleğine senelerini vermiş, üstelik içlerinden bazıları okullu gazetecilerdir. Yaşanan olayı ve çirkin muameleyi elbette kabul etmemiz mümkün değildir, şahsım ve departmanım adına bir daha bu tip bir çirkinliğin yaşanmaması için elimden geleni yapacağımdan da, hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Ve hasılı kelam; söz konusu olumsuzluktan ötürü özür diliyor, bir iletişim ajansı çalışan ya da çalışanlarının, iletişim özürlü bir tavır içinde davranmış olmalarından dolayı da teessürle kınıyorum’ yorumunu yaptı…
TEKNO PLAS HABER/İSTANBUL