Dört çekiş sistemleri tüm dünyada daha çok ilgi görmeye başlarken, BMW'nin akıllı dört çeker sistemi xDrive'a yönelik talep de devamlı suretle artıyor.

On yıl kadar önce xDrive sistemine sahip BMW otomobil sayısı sınırlıydı. Ancak bugün müşteriler, global pazarda xDrive güç aktarım sistemiyle donatılmış 100’ün üzerinde BMW model varyasyonu arasından seçim yapabiliyor.

BMW’nin günümüzde kullandığı xDrive akıllı dört çeker sistemi, prömiyerini 2003 yılında ilk jenerasyon BMW X3 piyasaya sürüldüğünde gerçekleştirmişti. xDrive, o günden beri tüm BMW model serilerinde standart veya opsiyonel donanım olarak sunuluyor. xDrive, tüm tahrik gücünü elektronik olarak kumanda edilen aktarım kutusu aracılığıyla ön veya arka tekerleklere yönlendirme kapasitesine sahip ilk elektronik kumandalı dört çeker sistemi ile yeni bir güç aktarım teknolojisinin doğuşunu temsil ediyor. Ek olarak, ideal çekiş ve daha iyi bir viraj dönme becerisi için her bir tekerleği kontrol etmek üzere özel fren müdahaleleri de kullanılabiliyor.

Hassas ve ileri görüşlü tepkiyle elektronik olarak çalışan xDrive, dünyadaki en gelişmiş dört çeker sistemleri arasında yer alıyor. Bu durum, xDrive'ın performansına da yansıyor. Sistem, buz ve karda sürüş sırasında bir dizi avantaj sunarken, ıslak veya tozlu tüm zorlu yol yüzeylerinde ve tüm kritik sürüş durumlarında da güvenliği artıran hızlı tepkiselliği mümkün kılıyor. Aynı zamanda, önden ve arkadan savrulmaya karsı koymak için torku ön ve arka aks arasında paylaştırarak otomobilin çevikliğini de artırıyor. Üstelik xDrive sistemi üzerinde yapılan sürekli iyileştirmeler ve son yıllarda mühendislik açısından gerçekleştirilen ilerlemeler kaydedildi.

Dört çeker sistemi özellikle premium markalar arasında her geçen gün daha popüler hale geliyor. Fizik açısından bakıldığında, bunun nedenini anlamak aslında zor değil. Dört çeker sistemi hava ve yol koşulları ne olursa olsun yalnızca iki tekerleğin tahrik edildiği bir sisteme göre daha iyi çekiş sunuyor. Bu her zaman geçerliydi ancak günümüzün dört çeker sistemleri, araç ağırlığı ve yakıt tüketiminde önemli ölçüde bir artışa neden olmak gibi, daha eski sistemleri etkileyen bazı sorunların üstesinden geldi. 10 yıllık süre zarfı içerisinde, fazladan yakıt tüketimi neredeyse yarı yarıya azaldı. Yeni BMW 730d modelinde, xDrive sistemli araçta 100 km’de yalnızca 0,2 litre ekstra tüketim meydana geliyor. Ek olarak, BMW xDrive gibi modern dört çeker sistemler, çevikliği ve sürüş dengesini de artırıyor.

Günümüzde xDrive, iki farklı şekilde kullanılıyor. Yeni önden çekişli platforma sahip otomobillerde (BMW 2 Serisi Active Tourer, BMW 2 Serisi Gran Tourer, BMW X1), xDrive bileşenleri farklı bir konfigürasyona sahip. Bu modellerde dört çeker sistemi ana şanzıman üzerinde tahrik torkunu arka tekerleklere yönlendirme becerisine sahip bir PTO (güç çıkıs ünitesi) konik dişlisinden oluşuyor. Ardından arka diferansiyeldeki bir Haldex kavrama arka aksa yönlendirilen tahrik kuvvetini kontrol ediyor. Önden çekişli platformu temel alan BMW modellerinde motora en yakın tahrik aksı (yani ön aks) sürekli olarak tahrik edilirken, arka aks yalnızca gerektiğinde buna ekleniyor.

Geleneksel ancak sürekli geliştirilen xDrive sisteminde normal sürüşte motor gücünün yüzde 40’ını ön aksa ve yüzde 60’ını arka aksa aktaran bir tork paylaşımına sahiptir. Farklı tekerleklerin farklı seviyelerde çekişe sahip olması (su birikintileri, çamur, kar veya buz) ya da sürüş koşulları gibi (örneğin sert viraj dönme) nedenlerle gerekliliklerin değişmesi durumunda, otomobilin DSC sistemine bilgi ileten sensörler durumdaki bu değişikliği algılıyor. Sensör verilerine (hız, direksiyon açısı, çekiş kuvveti, yanal ivmelenme oranı) bağlı olarak, bir kumanda ünitesi iki aks arasında uygun tork paylaşımını hesaplıyor. Tork paylaşım ayarları tamamen değişken olup, gerekli olması halinde, mevcut tahrik gücünün %100’ü yalnızca ikinci aksa yönlendirilebilir. İşlem çok hızlı ve kesintisiz çalıştığından, sürücü bu işlemlerin farkına varmaz. Elektronik olarak kumanda edilen çok plakalı kavrama tork paylaşımını gerektiği gibi ayarlar.

Önden çekişli xDrive sistemi, arkadan itişli platformu temel alan BMW’lerdeki xDrive ile aynı avantajları ve faydaları sunuyor. İki sistemde elektronik olarak çalışıyor ve proaktif tepkide bulunmak üzere DSC sensörlerinden gelen bilgileri kullanıyor.

OTO-CROSS HABER