Gastronomi sektörü, oldukça gelişti Türkiye'de...

Sokaklar her ne kadar hala, 'Ekmek arası 1 tl'lik yanık yağlı tavuk döner, bulamaç hamburger ya da yanık gözleme koksa da, ara sokaklarda,  ana caddelred bir yerlerde, iiy mekanlar var...

Kimi çok güzel ama bir o kadar da pahalı...

Mesela...

Neyse ama mesela, güzel mekan olup, çok pahalı olmayanlar da var, mesela...

Mesela bibuçuk gibi...

Onları en iy kendileri anlatmış, çünük samimi ve abartısız, çünkü içten anlatmışlar...

Bakın olar, kendilerine; 

'...isim bibuçuk?
Kuruluş yılı: 2001
bibuçuk, bizden bir söylem…
türk, yerel, bizi anlatan…
bir değil, iki değil ama bibuçuk.
birle doymayanlar, biraz daha fazla yemek isteyenlerin bulduğu eğlenceli ve içten bir kelime…
kısa zamanda kalabalık ve dinamik bir kitle ile dolduk.
Müdavimlerimiz çoğaldı… büyüdük…
ne restoran, ne cafe, ne pub, ne bistro…
biraz hepsinden, hepsinden biraz…
iştah açıcı, eğlenceye, doğallığa, samimiyete yakın bir ton…
farklı olmanın konuşmakta değil,
yapmakta olduğunu biliyoruz.
ilk günden bu yana “özel ne yaparız” diye düşündük.
farklı lezzet maceramız, tavuklarımızı ve etlerimizi
en doğal yollarla temin ederek başladı.
kendimize has işleme teknikleriyle devam etti.
olmazsa olmazlarımız, soslar…
kendi buluşumuz.
üzerine kafa yoruyoruz, ne koysak da 
daha güzel daha bize ait olsa diyoruz.
ortaya enfes lezzetler çıkıyor.
Hepsine bu lezzeti verense; meşe kömürü ızgara.
porsiyonlarımız doyurucu…
bibuçuk büyüklüğünde ama bir fiyatına…
Afiyet ve keyifle yemeniz için...' 

diye anlatmışlar...

Beyoğlu, Suadiye ve Caddebostan'dalar...

O halde, gidip tatma, deneme ve yanılmamış olma zamanı değil mi?